Archive | Ocak 2021

– TEĞMEN MEHMET ALİ ÇELEBİ’NİN CHP’DEN İSTİFA ETMESİ ÇOK YANLIŞTIR. – BU ZAMANDA BU DAVRANIŞINI SİYASİ İNTİHAR OLARAK DEĞERLENDİRİYORUM


Bir milletin siyasi alın yazısında mevki sahibi olabilmek için onun ihtiyacını görebilme ve onun kudretini takdir edebilmede ehliyet sahibi olmak birinci şarttır.- Gazi Mustafa Kemal Atatürk-1927

Birkaç gündür Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin de içinde olduğu üç CHP Milletvekili genel başkanlarına yazdıkları mektupla gündeme gelmişlerdi. Bilahare demokratik bir olgunlukla Kemal Kılıçdaroğlu tarafından davet edilerek isteklerini ilk elden iletmeleri sağlanmıştı. Sonunda bu üç vekilin istifa ettikleri haberi ajanslara düşmüştü.

18 Ocak 2016’daki aşağıdaki tebrik yazısı ile Atatürkçü CHP tabanının oylarıyla listeleri delerek CHP Parti Meclisine girmeyi başaran genç siyasetçi Çelebi’yi gönülden kutlamıştım. Şimdi ise istifa eylemini kınıyorum. Yanlış yaptığını vurguluyorum.

Ergenekon ve Kumpas davalarının en göz çarpan ismi olarak temayüz eden Teğmen Mehmet Ali Çelebi Türk ordusunun yetiştirdiği Atatürkçü subaylar için örnek alınması gereken bir modeldi. Mahkemelerdeki tutum, davranış ve söylemleriyle gerçek bir Atatürkçünün nasıl olması gerektiğini tüm millete ve dünyaya haykırmıştı.

Bu genç ve başarılı Atatürkçü subayın Atatürk’ün kurduğu partide olması çok doğaldı. Nitekim CHP seçmeni kendisine sahip çıkarak önce Parti Meclisine sonra da TBMM’ne taşımıştır. TBMM sitesi incelendiğinde Mehmet Ali Çelebi’nin çok kısa milletvekilliği yaşamına sığdırdığı aktivitelerin normalin çok üstünde olduğu görülecektir. Yani Çelebi teğmenin inanılmaz enerjisi TBMM’ne taşınmıştır.

Şimdi işin nedenine bakmadan diyorum ki; ülkemizin her alanda içinde bulunduğu buhran döneminde Mehmet Ali Çelebinin her ne sebeple olursa olsun CHP’den istifa etme lüksü ve hakkı da yoktur. İstifa eylemi; doğal olarak Çelebi teğmeni siyaset yapsın diye CHP yönetimine taşıyan halkımızın gözünde “düşman ateşi altında cepheden kaçmak” olarak görülecektir.

Kemal Kılıçdaroğlu eğer gerçek bir lider olduğunu göstermek istiyorsa önce kendi milletvekillerini kucaklamalı, onlarla inatlaşmamalı, isteklerini dikkatlice değerlendirmeli ve Türk milleti önünde Teğmen Çelebi ile iki arkadaşının CHP’den ayrılmasının kabul edilmeyeceğini vurgulamalıdır.

Eğer bunu yapamadıkları takdirde kamuoyu nezdinde kendi partili milletvekillerini elinden kaçıran bir partinin tüm milleti kucaklamasının mümkün olmadığı gerçeği tartışılacaktır.

Türk halkı CHP’nin birleştirici ve bütünleştirici iradesini görmek istiyor.
————————————————————————–
18 Ocak 2016 Pazartesi

Ergenekon kumpasından uzun süre tutuklu kalan, tutukluluk süresinde Atatürkçü ideal bir Türk subayına yakışan dimdik duruşuyla gönüllerde taht kuran Teğmen Mehmet Ali Çelebi; Kılıçdaroğlu’nun ortada bırakmasına ve istememesine rağmen gerçek Atatürkçü CHP tabanının oylarıyla listeleri delmiş ve CHP parti meclisine girmeyi
başarmıştır.

Rütbesi küçük, fikir ve idealleri büyük olan ve Atatürkçü subayların sembolü haline gelen bu silah arkadaşımızı candan kutluyorum. Kendisini her geçen gün Atatürk’ün çizgisinden uzaklaşan yeni CHP’ni tekrar Atatürkçü çizgiye oturtacak kişi olarak görüyor ve sonuna kadar destekliyorum.

Siyasi tecrübesi hiç olmamasına rağmen hiç bir işe yaramayan içi boş kalabalık siyasetçiler içinde Tğm. Çelebi bir yıldız gibi parlayacak ve giderek halkın umudu olan siyasi liderlik tahtına oturacaktır.

O’nun Atatürkçü kişiliğinin, dağınık CHP’ni gerçek muhalefet partisi haline dönüştürerek yeniden iktidar alternatifi yapacağına inanıyorum.
Silah arkadaşları olarak bu genç siyasetçiye her türlü desteği vermeyi bir vatan borcu olarak görüyorum ve arkadaşlarımı bu alanda göreve davet ediyorum..
——————————————————————–

AŞILANMA MUAMMASI

Felaket başa gelmeden evvel , onu önleyecek ve ona karşı savunulacak gerekleri düşünmek lazımdır. Geldikten sonra dövünmenin faydası yoktur. Atatürk (Nutuk -1927)

– Evet anlayamıyorum…

– Ya da anlamakta zorlanıyorum…

– 74 yaşındayım ve aşılanmakta öncelikli kesimin içindeyim.

– OYSA BENİM ÖNCELİKLİ OLMAMAM GEREKİYOR..

– Ömrümün son demlerine ulaştım , yani yaşam içindeki hedeflerimin sonuna geldim..

– Yaşadığım 74 yıl içinde beni geleceğe taşıyacak yeterli bir eğitim aldım. Kendime ve aileme bakmamı sağlayan bir meslek sahibi oldum. Evlendim. Çocuk sahibi olma mazhariyetine eriştim. İmkanlarım ölçüsünde çocuklarımı yetişirdim ve kendi ayaklarını üzerinde durmalarını sağlayacak eğitim almalarını sağladım. Huzur içinde kimseye muhtaç olmadan yaşamamıza yeterli mütevazi bir ev ve araba sahibi oldum. Ölene kadar bana ve eşime bakacak Sosyal Güvenlik şemsiyesi altında emekliliği hakkettim. Oturduğum yerden ve hiç bir şey üretmeden bana ölene kadar yetecek bir emekli maaşına bağlandım. Çocuklarımı evlendirdim. Allah nasip etti ömrümün son günlerinde bizlere dünyadaki en güzel şey olan torunlara sahip oldum. Ve şimdi torunlarını severek namaz ve niyaz içinde ahirete hazırlanmaktan başka işlevimiz kalmadı.

– Gerçek bu iken 65 yaş üstü adı altında yeni bir sosyal sınıf yaratılarak PANDEMİ tehdidi bahane edilerek evimizde hapse mahkum edildik. Üretimden çekilmiş ve yaşam hedefinin sonuna gelmiş olan bizleri koruyorum adı altında hapsetmenin nedenini anlamam mümkün değil. Bizim nesillerin korunmasının ve daha fazla yaşamamızın ülkemize ve insanlığa ne gibi yararı olacağını anlamakta da zorlanıyorum..

– 65 yaş üstüne getirilen haksız uygulamaların çok yanlış ve gereksiz olduğunu değerlendiriyorum. Ve yöneticilerimizi bu tarihi hatadan dönmeye davet ediyorum.

SAYIN YÖNETİCİLERİMİZ;

– Aşı bulmakta zorlandığınız açıkça görülüyor. Gelen aşıları öncelikli olarak sağlık çalışanlarınıza yapmanız çok doğal ve doğru bir uygulamadır.. Doğru olmayan zaten kıt olan aşıyı uygulamak için 65 yaş üstünün öncelikli olarak değerlendirilmesidir.

– Aşıda öncelik bizim nesillerde değil, evlerine ekmek götürmek için mecburen sokağa çıkma durumunda kalan meslek gruplarında olmalıdır. Güvenlik görevlileri, öğretmenler, belediye çalışanları, esnaf, fabrika işçileri, devlet memurları gibi kesimler biran önce aşılanarak virüsün yayılması önlenmelidir.

– İnşallah akl-ı selim galip gelir ve yöneticilerimiz yaptıkları yanlışın farkına varırlar.

DONALD TRUMP DERHAL AZLEDİLMELİ VE YARGILANMALIDIR.

Bir milletin siyasi alın yazısında mevki sahibi olabilmek için onun ihtiyacını görebilme ve onun kudretini takdir edebilmede ehliyet sahibi olmak birinci şarttır.- Gazi Mustafa Kemal Atatürk-1927

Dünya demokrasisi önemli bir sınavın eşiğindedir. Gücünü kontrol edemeyen ABD Başkanı Donald Trump hırslarının esiri olmuş ve dünyada demokrasinin beşiği olarak bilinen ABD’nin tarihine kara bir leke sürmüştür.

Demokrasilerde seçilerek iktidar olanların yine seçilerek kazananlara yerlerini terk etmeleri kaçınılmaz bir gerçektir. Şimdi ABD’nin önünde tarihi bir görev vardır. Bu görev dünya insanlığına örnek olacak şekilde seçmenin gücünü kendi diktatoryasını kurmak için kullanan liderlere örnek olacak şekilde Trump’ın cezalandırılmasıdır.

Eğer bu yapılmaz ve son günlerde meydana gelen kanlı olaylar görmezden gelinirse dünya tarihinde karanlık bir dönem başlamış olacaktır. Yani dünyadaki dikta heveslisi devlet yöneticilerine demokrasinin beşiği kabul edilen ülkeden yeşil ışık yakılmış olacaktır. Ve böylece seçimle gelen ve seçimle gitmemek için kendilerini diktatör ilan eden liderlerin önü açılacaktır.

Bekleyip göreceğiz. Ama ben ABD’de demokrasinin tüm kurumlarıyla galip geleceğine inanıyorum.