ADALETSİZLİK KAMUOYU VİCDANINI YARALIYOR. HÜKUMETÇE DERHAL TEDBİR ALINMALIDIR.

İnsanlar, huzur ile vicdan hürriyeti ile çalışmak ihtiyacındadır. Bu ise toplumu idare eden devlette ve hükümette adaletin mutlak hâkim olmasıyla mümkündür. Bunu temin edecek şey adliyemizdir. Bir memlekette adalet olmazsa, o memlekette anarşi var demektir, orada hükümet yok demektir.- Gazi Mustafa Kemâl Atatürk (1923)

16 Kasım 2023 sabahına Gazeteci Hırant Dink’i öldüren cani Ogün Samast’ın tahliyesi haberi ile uyandık. Bu haber her ne kadar tahliyenin hukuka uygun şartlarda yapılmış olduğu gerçeğine rağmen kamuoyu vicdanını derinden yaralamıştır.

Özellikle seçimi kazanmış Hatay milletvekili Can Atalay’ın Anayasa Mahkemesinin Hak İhlali kararına rağmen yine hukuk kurallarına göre uygun denilerek hapiste tutulduğu, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi arasında bir yetki kargaşasının yoğun olarak tartışıldığı bir dönemde, insanlarımız bir katilin serbest bırakılması üzerine şaşkına dönmüştür. Bu nasıl adalet sözleri sosyal medyanın ana temasını oluşturmuştur.

Türk milleti adına TBMM’ne gönderdiği temsilcileri vasıtasıyla hazırlanan kanunlarla tesis edilen adalet sistemi kamuoyu vicdanında adaletsizlik duygusu yaratıyorsa artık orada devlet olmanın temel işlevi yok olmuş demektir. Çünkü devlet olmanın temelinde adaletin tesisi ve korunması vardır. Adaletin olmadığı ülkelerde ise devlet nizamından bahsedilemez.

T.C. Anayasasının değiştirilemeyen 2 nci Maddesi şöyle diyor; “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.”

Hukuk devleti demek; bu ülkede herkesin hukuk kuralları içinde hareket etmesi demektir. Fakat bu hukuk kuralları kamuoyu vicdanında kabul görmek zorundadır. Kamuoyu vicdanına aykırı kuralların varlığı ve çokluğu vatandaşlarımızın adalet duygusunu zedeler. Toplumda devlete ve yönetime karşı güven sarsılır. Bu ise kaos ve kargaşa ortamı demektir. Devlete karşı güvenini kaybeden yurttaşların kendi güvenliklerini ve hukuki kazanımlarını kendileri sağlamaya kalktıklarında ülke artık yönetilemez bir hale gelmiş demektir.

21 yıllık kesintisiz Ak Parti iktidarının sonunda uluslararası kuruluşlar nezdinde adaletsiz bir ülke olarak görüldüğümüz hazırlanan pek çok uluslararası raporda açıkça belirtilmektedir. Oysa 200 yıllık demokrasi geçmişinden gelen 100 yıllık Cumhuriyetimiz ve necip milletimiz bu görüntüyü asla hak etmemektedir.

16 yıl sonra hapisten tahliye edilen Ogün Samast ismi ülke gündemine oturmuştur. Hukuken doğru yapılsa bile Hırant Dink’i bilerek ve isteyerek planlı bir şekilde öldüren bir katilin tekrar aramızda olması kolay kabul edilebilecek bir şey değildir.

İşte şimdi Türkiye’nin acilen bu adaletsiz görüntüyü ortadan kaldırması gerekmektedir.. Görev öncelikle hükümete ve Türkiye Büyük Millet Meclisine düşmektedir. Türk vatandaşlarının vicdanında adalete güven duygusunun ivedilikle kazanılması siyaset kurumunun öncelikli görevi olmalıdır.

Ülkemizde iktidar ve muhalefetin bir araya gelerek koşulsuz ve şartsız adil düzenin kurmalarını tüm halkımız dört gözle beklemektedir.

Peki bu mümkün müdür?

Evet mümkündür.

İktidar ve muhalefet konunun ciddiyetini kavrarlarsa acilen bir araya gelebilir ve adalet sorununa çare bulabilirler.

Umutla bekliyoruz.

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.